Sosyal Platformların Siyasi ve Haber İçeriğine Değişen Yaklaşımları Yaklaşan Seçimleri Etkileyebilir
Özellikle çalkantılı bir seçim dönemine doğru ilerlerken, her sosyal uygulamanın siyasi içeriğe farklı yaklaşımlar sergilediğini görmek ilginç.
Sadece 5 Kasım’da yapılacak olan ABD seçimleri değil, aynı zamanda bu yıl Hindistan (Mayıs), Avrupa Birliği (Haziran), Birleşik Krallık, Güney Afrika ve çok daha fazlası da sandık başına gidiyor.
Ve tüm bunlar yaşanırken, sosyal medya kullanımının çok yüksek olduğu ülkelerde her platform, uygulamalarında siyasi tartışmaların varlığını ya azaltmanın ya da genişletmenin yollarını arıyor. İşlerin gerçekte nasıl yürüdüğüne bağlı olarak, oylama sonuçları üzerinde önemli bir etkisi olabilir.
Öncelikle, uygulamalarında siyasi içeriğin varlığını azaltmak için kesin adımlar atan Meta var.
Geçtiğimiz hafta Meta, Facebook ve Instagram’da haber içeriğini sulandırmaya yönelik son çabalarının ve ardından gelen tartışmaların bir parçası olarak Facebook News girişimini ortadan kaldıracağını ve yerel haber yayıncılarıyla olan tüm anlaşmalarını sona erdireceğini duyurdu.
Aslında bu çaba bir süredir devam ediyor. 2021’de Capitol Ayaklanmaları’nın ardından Meta CEO’su Mark Zuckerberg, şirketin kullanıcılarından aldığı en yaygın geri bildirim notlarından birinin, sitelerinde bölücü siyasi içerik görmeye devam etmek istememeleri olduğunu belirtti .
Yıllarca süren, arkadaşlar ve aile arasında gerilime yol açan öfke dolu paylaşımlardan sonra Meta, bu tür olumsuz ilişkilerin, etkileşimin getireceği faydalara değmediğini fark etti. Bu da Meta ekibini, mümkün olduğu kadar siyasi içeriği azaltma misyonuna yöneltti. O zamandan beri şirketin, çoğunlukla kullanıcı akışlarında çok daha büyük bir unsur haline gelen kısa biçimli video klipler aracılığıyla, yapay zeka tarafından önerilen içeriğe daha fazla yöneldiği görüldü.
Gerçekten de geçen yılın 4. çeyreği itibarıyla yapay zeka tabanlı içerik önerileri, insanların Instagram’da gördüğü içeriğin %40′ını oluşturuyordu ; bu rakam Facebook’ta biraz daha düşüktü. Sonuç? Geçen yıl Meta’nın Facebook’ta geçirdiği sürenin %7, IG’de ise %6 arttığı görüldü .
Buna karşılık, haber içeriği artık dünyanın her yerindeki insanların Facebook akışlarında gördüklerinin %3′ünden daha azını oluşturuyor ve küçülüyor.
Bunu akılda tutarak ve geçmişte haberlerin ve siyasi tartışmaların Meta’ya verdiği itibar zararını göz önünde bulundurarak, artık Meta’dan tamamen uzaklaşıp daha kaygısız, eğlenceye dayalı bir içerik yaklaşımı arıyor.
Son yıllarda haberlerin ve siyasi tartışmaların Meta’ya ne kadara mal olduğunu da düşündüğünüzde bu daha da mantıklı geliyor.
www.socialmediatoday.com